SIR KÂTİPLİĞİ VE RUZNÂME
Sırkâtipliği, Osmanlı saray teşkilatında, sarayın iç hizmetlerinin görüldüğü odalardan” Enderun-ı humâyûn”un en önemli birimlerinden biri olan Hasoda’ya mensup bir memuriyettir. Oda, Fatih Sultan Mehmet tarafından kurulmuştur. Hasoda mensupları, hükümdarın hususi hizmetlileri olduğundan, sırkâtipliğinin, bu odanın kuruluşuyla ihdas edilmiş olabileceğini söylemek mümkündür.
Sırkatibi, padişahın özel yazıcısı ve sırdaşıdır; sırkâtibi yamağı denilen bir de yardımcısı vardır. Daima padişahla bulunur, yazı malzemesini boynunda asılı, sırma işlemeli bir torba veya kese içinde, altın divitini de, belindeki kuşağında taşır ki, bu ayrıcalık sadece sırkâtiplerine aittir. Yazıcılık görevi gereği sırkâtipleri, saray görevlilerinin atama göreviyle ilgili hatt-ı humâyûnları kaleme aldıkları gibi, bunları okuyarak mansıp(makam) sahiplerine tebliğ ederlerdi.
Asker miktarı, ödenen ulûfenin yıllık tutatı bilgilerini içeren kapıkulu suvarileri, yeniçeriler, müteferrika(devlet büyüklerinin yanında türlü hizmetlerde çalışanlar) ve çavuşların defterleri ; haraç, cizye, avarız ve mukataa gibi gelirlerin durumunu, hazine mevcudunu bildiren muhasebe kayıtları , gerektiğinde padişahın bilgisine sunulmak üzere sırkâtibinin uhdesinde bulunurdu.
Padişahın kütüphanesini muhafaza etmek de, sırkatipleirnin görevleri arasındadır. Bâb-ı âli’den saraya gönderilen telhislerin padişah huzurunda mührünü açarak takdim etmek, cevaben yazılan hatt-ı humâyûnları Bâb-ı âli’ye göndermek, istenildiğinde arzedilmek üzere muhafaza edilmesi gereken yazıları saklamak; Cuma selamlıklarında ve padişahın gezileri sırasında sunulan dilekçeleri yamağına özetlettikten sonra asıllarıyla padişaha arzetmek sırkâtibin vazifesiydi.
Müderrislik ve kadılık gibi görevlerin de tevcih edilebildiği sırkâtipliği memuriyeti, Tanzimat’a kadar devam etmiş, Tanzimatın ilanından sonra, unvan, mâbeyn başkâtibi olarak değiştirilmiştir.
RUZNÂME:
Ruznâme sözlüklerde, sözlüklerde yıl, ay, hafta, gün ve bazen saati de bildiren risâle; cetvel ve takvim anlamlarında Farsça bileşik bir kelime olarak yer alır. Gazete ve günlük anlamında da kullanılan kelimeye, günlük gelir-giderlerin kaydedildiği yevmiye defteri ve toplantılarda, meclislerde görüşülecek konuların listesi, gündem gibi anlamlar da yüklenmiştir.
Bu terim anlamları dışında; sırkâtiplerinin hizmetinde bulundukları padişahların günlük hayatları ile ilgili tuttukları kayıtlar sonucu meydana gelen eserlere de “ruznâme” denmiştir. Bu anlamıyla rûzname, günlük demektir. Günlüklerde, hükümdarın günlük hayatı ve faaliyetleri özet halinde anlatıldığı gibi, meydana gelen tarihi olaylar da kaydedilmiştir.