.
İÇERİK  
  ANA SAYFA
  İLETİŞİM
  KAYNAK KULLANIMI HAKKINDA
  SULTAN IV. MUSTAFA
  PADİŞAHLARIN EŞLERİ
  OSMANLI HANEDANI SOY AĞACI
  YENİÇERİ VE KAPIKULU SÜVARİLERİNİN İSYANLARINA İLİŞKİN BİR ANALİZ
  II.MAHMUD DÖNEMİ'NDE GİYİM KUŞAM
  II. MAHMUD
  OSMANLI KRONOLOJİSİ
  III. SELİM DEVRİNDE MUSÎKİ HAYATINDAN KESİTLER
  ALEKSANDER GREGOREVİÇ KRASNOKUTSK’UN GÜNLÜĞÜNDEN ALEMDAR MUSTAFA PAŞA VAKASI
  KABAKÇI MUSTAFA AYAKLANMASI
  KİMİ UNVANLAR, TABİRLER
  OSMANLI'DA MÜZİK
  DEVLET TEŞKİLATI
  ISLAHATLAR
  SENED-İ İTTİFAK
  OSMANLI ARMASI
  İLBER ORTAYLI'DAN MAHMUD, SELİM, SADRAZAMLAR PADİŞAHLAR...
  ORDU
  II.MAHMUD'UN MÜZİSYENLİĞİ
  OSMANLI DEVLET TÖRENLERİNİN TOPKAPI SARAYI’NDAN DOLMABAHÇE SARAYI’NA İNTİKALİ
  AYAN
  BAB-I ALİ YANGINI VE ALEMDAR VAK'ASI
  SIR KÂTİPLİĞİ VE RUZNÂME
  III. SELİM'İN SEHİD EDİLMESİ
  27 MAYIS DARBESİ VE TALAT AYDEMİR
  31 MART VAKASI
  TÜRK DARBELER TARİHİ
  KADIN HAYATINDAN AYRINTILAR
  ALEMDAR MUSTAFA PAŞA'NIN SADRAZAMLIĞI
  PAŞALIK MÜESSESESİ (avi)
  OSMANLI ORDUSU (video)
  HAREM (AVİ)
  OSMANLI PADİŞAHLARI (avi)
  BATILILAŞMA (avi)
  OSMANLI AİLESİ (avi)
  HUKUKSAL AÇIDAN SENED-İ İTTİFAK
  SENED-İ İTTİFAK YORUMU
  KİMİ MERASİMLER
  III. SELİM DÖNEMİ YENİLEŞME ÇABALARI
  HALININ TARİHİ
  19.yy'DAN BAŞLIKLAR
  SIRP İSYANI VE OSMANLI-RUS SAVAŞI
  III. SELİM DEVRİNDE NİZAM-I CEDİDİN ANADOLU'DA KARŞILAŞTIĞI ZORLUKLAR
  SENED-İ İTTİFAK'IN TAM METNİ
  SENED-İ İTTIFAK lLE MAGNA CARTA'NlN KARŞILAŞTIRILMASI
  FRANSIZ İNKILABI’NIN TÜRK MODERNLEŞME SÜRECİNE ETKİLERİ
  YENİÇERİ OCAĞININ KALDIRILIŞININ TAŞRADAKİ YANSIMASI
  TÜRK MODERNLEŞMESİNİN AMBİVALANT DOĞASI
  TÜRKİYE'DE BATILILAŞMA DEĞERLERİNİN ARAÇLAŞMASI
  OSMANLI YÖNETİCİLERİNDE ZİHNİYET DEĞİŞİMİ VE BATILILAŞMANIN BAŞLANGICI
  SARAY MÜZİĞİNDE YAYLI ÇALGILAR
  XIX.YY'DA İSTANBUL' DA SANAT VE MUSİKİ
  TOHUM VE TOPRAK YILLARINDA TÜRKİYE
  EDEBİYAT-TARİH-TİYATRO İLİŞKİSİ
  19.YY İLK YARISINDA KADIN GİYSİLERİ
  KEMAL TAHİR VE BATILILAŞMA
  TÜRKLERDE ÇERAĞ MUM VE ATEŞ
  ELEŞTİRİLER



  




																							
SENED-İ İTTİFAK

Sened-i İttifak

            Osmanlı devlet idaresinde padişahın mutlak otoritesini sınırlama gayesini güden bir belge olması yönüyle Sened-i İttifak’ın, Modern Türk Devleti’nin gelişme tarihindeki ilk “amme hukuku kaidesi” kabul edilebileceği ileri sürülmektedir.
            Akdi bir belge olan Sened-i İttifak, Rumeli ve Anadolu’da kök salan ve adeta bağımsızlıklarını ilan eden hanedan ve ayanlar ile, Osmanlı Merkez Yönetimi arasında bir anlaşma niteliğindedir. Padişah II. Mahmut döneminde, Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa’nın çabaları sonucu yapılan davete uyarak İstanbul’a gelen bazı ayanlar ve hanedanlar ile Ekim 1808’de yapılan toplantı sonucu hazırlanmıştır. Ayanlar, Hanedanlar ve Alemdar Mustafa Paşa’nın katkıları ile ortaya çıkan bu belgeye, Merkezi Yönetim adına ulema, devlet ileri gelenleri ve askeri şefler, ayan adına da dört hanedan temsilcisi imza atmışlardır.[2]Anılan akdi belgeyle, padişah ile ayan ve hanedanlar karşılıklı bazı taahhütler altına girmekte idiler. Ayan ve hanedanlar padişaha sadakat, padişah ise ayan ve hanedanlara teminat verme taahhüdünde bulunuyordu.dört hanedan temsilcisi imza atmışlardır.Anılan akdi belgeyle, padişah ile ayan ve hanedanlar karşılıklı bazı taahhütler altına girmekte idiler. Ayan ve hanedanlar padişaha sadakat, padişah ise ayan ve hanedanlara teminat verme taahhüdünde bulunuyordu.
            Başlangıç bölümü (bidace), 7 madde ve bir ek (zey)den oluşan Sened-i İttifak ile padişah, ayan ve hanedanların hayatı, mal ve mülkleri üzerinde keyfi işlemlerde bulunmama sözü vermekte, ayanların egemenliklerini tanıyarak, hanedanlık haklarının babadan oğla geçmesini kabul etmektedir. Buna karşılık hanedan ve ayanlar da padişah otoritesine bağlılık ve birlik sözü vermektedirler. İki taraflı bir belge, bir misak ya da sözleşme niteliğini taşıyan Sened-i İttifak bir anayasa değildir. Ancak, Türk anayasacılık tarihinde önemli bir belgedir. Sened-i İttifak’ın oluşum tarzı konusunda yazarlar arasında görüş birliği bulunmamaktadır. Bir grup yazar belgenin Merkez dayatması olduğunu ileri sürerken, karşıt grup tam aksini iddia ederek, ayan dayatması olduğunu ifade etmektedir.

            Sened-i İttifakın yaptırımı ahlaki ve dinidir. Taraflar belgeye bağlılıklarını Allah ve Peygambere yemin ile garanti altına almışlardır. Bağlayıcılığı sürekli kılmak için belgenin Divan-ı Hümayun kaleminde saklanması, Padişah ve ilgililere birer nüshanın verilmesi, her yeni sadrazam ve şeyhülislam tarafından imzalanması gibi usuller öngörülmüştür. Padişah yemin dışı bırakılmakla beraber, devlet ricali ve sadaret makamının verdiği sözler, padişah tuğrasının belgeye konulması suretiyle gösterilen onay, padişahın da belgeye bağlandığı anlamına gelmektedir. Sened-i İttifak’ın mimarı kabul edilen Alemdar Mustafa Paşa’nın tasfiyesi ve ayan etkisinin kırılması sonucunda hükümsüz hale gelmiştir. Merkezi otoritenin mutlak egemenliğine getirdiği sınırlamalar nedeniyle, her şeye rağmen Sened-i İttifak hukuksal devlet düzenine yönelik gelişmelerin ilk adımlarından sayılmaktadır. Pratikte hiç uygulanabilme şansı olmamasına rağmen, düşünce boyutunda dahi, mutlak otoritenin sınırlanabileceği gerçeğini gözler önüne sermiş olması hukuk devleti yönünde önemli bir gelişme olarak kabul edilmelidir.

 


Senedi İttifak adıyla tarihe geçen bu sözleşmede alınan kararlar :

1- Padişahın emirleri her yerde ve her durumda geçerli olacak

2- Devlet vergileri düzenli olarak toplanacak, ayan bu konuda verdiği sözü noksansız yerine getirecek

3- Devlet adına asker alınaca, buna karşı çıkanları ayan cezalandıracak

Sultan II. Mahmud alınan bu kararları onaylayan bir hattı hümayun imzaladı.

 

Ayrıca bkz:

 
http://www.anayasa.gen.tr/senediittifak.htm

http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/18/22/83.pdf

http://80.251.40.59/politics.ankara.edu.tr/aksit/senet.pdf

 
YAZARDAN  
  Hiçbir oyunumda tarihten yola çıkmadım ben. Günümüzden yola çıktım. Günümüz olaylarıyla, kişileriyle, sorunlarıyla bir çağrışım uyandırdığı anda tarihe yöneldim. (…) Benim zaman içindeki çevrem, Kanuni Sultan Süleymanlara, simavnalı Şeyh Bedrettinlere, Gılgameşlere dek uzanıyordu. Ama insan aynı insandı. Onların kaygıları, düşünceleri, sorunları, yazgıları… Çok yanlış olarak tarihsel konulu oyunlar tarihle karıştırılır. Oysa tarih şaşmaz biçimde nesnel, oyun şaşmaz biçimde özneldir. Bir oyun yazarıyla, bir tarihçinin olaylara bakış açıları başkadır, yöntemleri başkadır. Amaçları başkadır. Başka başka bireşimlere gitmeleri doğaldır, olağandır, hatta kaçınılmazdır. …sanatçı bir şeyleri çözümlemek için yazmaz. (…) Sanatçı sergiler, düşündürür, yorumlamayı da seyir işine ya da okuyucusuna bırakır. Doğru çözüm sonradan doğru yorumlayanlardan gelir. * *: Orhan Asena’nın söyleşi ve yazılarından alıntılanmıştır. Kaynak: Nutku, Hülya-CUMHURİYETİN 75. YILINDA BİR YAZAR: ORHAN ASENA-T.C Kültür Bakanlığı Yay. Haz: Andaç, Feridun-AYDINLANMANIN IŞIĞINDA SANAT İNSANLARIMIZ IV- Papirüs Yay.







 
ZİYARETÇİ DEFTERİ  
 
 
İSTANBUL EFENDİSİ  
 




 
TARLA KUŞUYDU JULIET  
 



 
Bugün 16 ziyaretçi (244 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol