OSMANLI SARAY MÜZİĞİNDE YAYLI ÇALGILAR
Osmanlı saray tarihi boyunca çeşitli müzik türleri icra edilmiş ve bu icralarda farklı çalgılar kullanılmıştır.
Bunların arasında çalgı sınıflandırmasında yaylı çalgılar olarak adlandırılanlar da mevcuttur.
Bu makalede sarayda kullanılmış yaylı çalgılar olan kemânçe (rebâb), kemençe (armudî kemençe),
sînekemân, kemân, viyola, viyolonsel ve kontrabas incelenmektedir. İlk olarak bu çalgıların her biri hakkında genel tarihsel ve teknik bilgiler verilmekte ve sarayda çalındıklarına ilişkin kayıtlar
birçok farklı orijinal kaynaktan aktarılarak saray müziğindeki varlıkları ve gördükleri rağbet tespit edilmektedir. Daha sonra yine her bir çalgının sarayda kullanıldığı müzik türü, ortam ve çalgı grubu belirtilerek saraydaki konumları ortaya koyulmakta, birbirleri ve saraydaki müzik hayatı ile olan ilişkileri değerlendirilmektedir. Kemânçe (rebâb) 18. yüzyıla kadar saray müziğinin tek yaylı çalgısı olmasıyla dikkat çekmektedir. Bu dönemden itibaren kemânçenin yerini önce
sînekemân, sonra da kemân alırken, bu sırada armudî kemençe de sarayda kendine yer bulmuş ve kemânçe gibi bu çalgılar da Türk müziği icralarında kullanılmıştır. Viyola, viyolonsel ve kontrabas
ise kemândan daha sonra ve Batı müziğinin icra edilmeye başlamasıyla saraya gelmiş ve bu şekilde varlıklarını sürdürmüşlerdir. Söz konusu yaylı çalgıların tamamı padişah huzurunda ve haremde çeşitli türlerin icrasında çalınmış olup bazıları Muzika-i Hümayun bünyesindeki topluluklarda yer almıştır.
devamı